9 Nisan 2007 Pazartesi

Ay ay ay yaz geldi, Sokağa çıkmak lazım ....

İnsan odaklıyız işte. Ne kadar kendimizi kandırsak da öyleyiz. Sabah kalktığınızda kendinizi ne kadar iyi hissetseniz de, servisde yanınızda oturan; çay alırken birisi; yan masa arkadaşınız size " Neyin var, yorgun görünüyorsun" derse sabah hissettiğiniz bütün iyilikler biranda uçmaz mı ? Uçar, hatta ilk fırsatta aynaya bakar ve yorgunluk izleri ararız. Evet öyle görünüyormuşum deriz, sonra da yorgun hissederiz. Ve bunun gibi daha ne olaylar neler neler ...

Hal böyle olunca insan odaklıyız işte. Evimizde yalnız olmaktan hoşlansak bile bir zaman sonra kendimizi insanlara karışacağımız, konuşacağımız, hiç olmadı karmaşada düşünmeyeceğimiz ortamlara atıyoruz. Sırf bu yüzden büyük büyük alışveriş merkezleri yapıyorlar; düşünmeyelim diye de içeriye az oksijen veriyorlar.Böylece insan olmanın gereklerini yerine getiriyoruz. Ve bu kadar insan odaklı iken bir o kadarda onları kolayca silebiliyoruz. Kaçımız incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle arkadaşı ile kopmamıştır. Veya yolları, araya giren zamanı, zamansızlığı, koşturmacayı bahane ederek arkadaşlarından uzaklaşmamıştır. Bu kadar insan bağımlısı iken ve mutlu olmamız bu kadar karşı tarafı da mutlu etmeye dayanırken bu yaptıklarımız hiç akıl alır değil.

Peki olan olmuş, kopan ilişkiler kopmuştur mu demek gerekir ? Veya gidip onları yeniden düzenlemek mi ? veya düzenleme için harcanacak zamanı yeni ilişkiler kurmaya mı vermek gerekir? Ne gerekir ? Nasıl yapılır ? Yıllarca aramadığınız bir arkadaşınızı arayınca, nasıl karşılanmalar yaşanabilir ? neler normal? neler değildir ? İçten bir merhaba yetecek midir ?

Daha da ileri sorular sorayım,nasıl yeni insanlarla tanışılır? tanışmak yetmez ki; aramak ister insan, aranmak ister. Önemsenmek ister. Yeni tanıştığınız biri ile bu bağı kurabilir misiniz? Yoksa bunun içinde içerikten öte, nicelik-zaman mı gereklidir? Yeni gruplar nereden bulunur ? Nasıl gidip orada kaynaşılır ?
Sezen ablamızın yazdığı, Emel ablamızın söylediği gibi...
Ay ay ay yaz geldi, Sokağa çıkmak lazım,
Bi kaç kural daha yıkmak, Bi kaç yasak delmek lazım.
Önerilerinizi bekliyorum, ayrıca güzel mi güzel baharı her yanımızda hissedeceğimiz bir hafta diliyorum.
NİSAN

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ARA SIRA
Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla..

Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka.. Bir dost göz arayışıyla. Saat tıkırtısıyla.....

Korkmam Geçinip gideriz biz mutluluğumla, ama

'Günün aydın, akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı.. Bir telefon sesi çalmalı arasira kulağımda... yoksa

Zor degil, hiç zor degil, demli çayi bardakta karıştırıp bir başına yudumlamak doyasıya....

Ama 'çaya kaç şeker alırsın? ' Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra......

CAN YÜCEL

Şehir Melekleri dedi ki...

Çok güzel,anlamlı bir şiirmiş, ben Can Yücel'i çok severim ama bu şiirini hiç duymamıştım. Teşekkürler isimsiz arkadaşımız paylaşımınız için :).
Zuhal